Başarılı ve işkolik bir iş insanı olan Robert Anderson, yıllar boyunca şirketine ve kariyerine odaklanarak büyük bir servet elde etmiş, ancak bunun bedelini ailesinden uzak kalarak ödemiştir. Kızı Sophie, annesinin ölümünden sonra babasından yeterince ilgi göremediğini düşünerek kendi yolunu çizmeye karar vermiştir. Sanata ve tasarıma olan tutkusu, onu İtalya’da harap haldeki eski bir villayı satın almaya yöneltir. Sophie, bu villayı baştan sona restore ederek bir butik otel açmayı planlamaktadır. Ancak, babası Robert, kızının büyük bir hata yaptığını düşünerek bu çılgın girişimini engellemek için peşinden İtalya’ya gitmeye karar verir.İtalya Macerası BaşlıyorRobert, işten güç bela birkaç hafta izin alarak İtalya’ya gelir. Sophie’nin satın aldığı villa, muhteşem doğası ve tarihi dokusuyla büyüleyici olsa da, tam anlamıyla bir harabe halindedir. Babasının inançsız bakışları altında Sophie, ne olursa olsun burayı onaracağını ve hayallerini gerçekleştireceğini ilan eder. Robert ise kızını vazgeçirmek için elinden geleni yapmaya başlar. Onun İtalya’daki hayatının zorluklarını göstermeye çalışır; belediye izinleri, ustalarla pazarlıklar, maddi sıkıntılar ve beklenmedik aksilikler Sophie’yi zorlamaktadır. Ancak Sophie, her türlü zorluğa rağmen pes etmemekte kararlıdır.Bu sırada Robert, villanın restorasyonu için Sophie’ye yardım eden yakışıklı ve karizmatik mimar Luca Moretti ile tanışır. Luca, eski yapıları restore etme konusunda uzmanlaşmış, hayata pozitif bakan bir adamdır. Sophie ile arasında özel bir bağ gelişmeye başlamıştır ve bu durum Robert’ı daha da rahatsız eder. Kızının hayatına yön vermeye çalışan bir baba olarak, hem villanın hem de Luca’nın onun geleceği için yanlış olduğunu düşünmektedir. Ancak zamanla kendisini beklenmedik bir şekilde İtalya’nın büyüsüne ve sıcak insanlarına kaptırmaya başlar.İtalya’nın Romantik PlanlarıRobert, İtalya’da geçirdiği süre boyunca kendi hayatını da sorgulamaya başlar. Hayatını sadece işe adamış ve mutluluğu hep bir sonraki başarıda aramış bir adamdır. Ancak burada, küçük bir kafede oturup kahvesini yudumlayan, tarihi sokaklarda kaybolan, deniz kenarında gün batımını izleyen insanları gördükçe, içinde bir şeylerin değişmeye başladığını fark eder.Bu değişim, bir gün yerel bir festivalde tanıştığı Isabella Rossi ile iyice belirgin hale gelir. Isabella, yerel bir restoran işleten neşeli, hayat dolu bir kadındır. Robert’ın aksine, hayatı olduğu gibi kabul eden ve küçük anlardan mutlu olan biridir. Ona, yıllar boyunca unuttuğu şeyleri hatırlatır: anın tadını çıkarmak, sevdiklerine vakit ayırmak ve mutluluğun peşinden koşmak yerine onu bulmayı öğrenmek.İtalya’da geçirdiği zaman içinde Robert, Sophie’nin hayalinin sadece bir heves olmadığını, onun gerçekten tutkusunun peşinden gittiğini görmeye başlar. Luca’nın da gerçekten ona değer verdiğini fark eder ve genç adam hakkındaki önyargılarını yavaş yavaş bir kenara bırakır. Sophie ise babasının kendisini anlamaya başladığını hissederek onunla olan ilişkisini güçlendirmeye başlar.Mutlu Son ve Yeni BaşlangıçlarRobert, sonunda...